top of page

Kolektif Koordinasyon Derneği Öyküsü




6 Şubat 2023 depremleri sonrası Hatay’ın Antakya-Samandağ arasında kalan Karaçay bölgesinde dayanışma hikâyemiz başladı. İlk anlarda Antakya’ya ulaşan arkadaşlarımız, yıkımın büyüklüğü karşısında çaresizlik yaşayınca, hayatta kalanların yaşamına destek olabilmek amacıyla Karaçay Bedii Sabuncu Lisesini koordinasyon merkezine dönüştürdü. Temel ihtiyaçların karşılandığı bu merkez, kısa sürede Antakya-Samandağ hattının en büyük sivil dayanışma noktalarından biri haline geldi.

Bölgedeki kurumsal eksiklikler nedeniyle 17 Şubat 2023’te Adana’da “Kolektif Koordinasyon Derneği” kuruldu. Dernek, yüzlerce gönüllüyle birlikte eğitim, çocuk etkinlikleri ve kültürel faaliyetlere yöneldi. Samandağ merkezli ikinci büyük depremin ardından hasar alan lise binası nedeniyle çalışmalar bölgenin bilinen yerlerinden Tomruksuyu Festival Alanı’na taşındı; burada yaklaşık 5000 kitaplık bir kütüphane ve lise, üniversite sınava hazırlık sınıflarıyla, ilkokul, ana sınıfı ve özel eğitim öğrencileri için büyük bir eğitim alanı oluşturuldu. Haziran ayı sonuna kadar bir sömestr kesintisiz eğitim yapan alanımızda çoğu öğretmen olmak üzere yaklaşık 250 gönüllü dayanışmamızda yer aldı ve yaklaşık 1000 öğrencinin eğitimine katkı sağlandı. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların açılmasından sonra eğitime son verilerek alan bir sosyal dayanışma ve kültür merkezi olarak görev yaptı. Bölge kadınlarının ve çocuklarını kişisel ve entelektüel gelişimlerine katkı sağlamak için pek çok etkinliğe ev sahibi oldu. Halen bu misyonunu devam ettirmektedir.


2024 yazında merkezini Hatay’a taşıyan derneğimiz, Samandağ ve Antakya’nın sosyo-kültürel yapısına daha çok entegre olup yerelleşmek amacıyla bir revizyona girdi. İçine dahil olduğumuz Arap Alevi toplumunun kültürel mirasını belgelemeye yönelerek bölge halkının kimlik ve özgünlüğünü korumasına küçük ve etkili bir başlangıç yapmaya karar verdik. Arap Alevi halkının tarihi çoğunlukla sözlü tarihten oluşuyor depremle birlikte büyük ölçüde yaşlıların belleğinde yaşayan sözlü tarihin ve beraberindeki sözlü kültürün yok olma riski daha da arttı. Bu nedenle, 20’li yaşlardaki üniversite öğrencisi olan gençlerden oluşan bir ekiple “Bir Mirasın Ezgisi” adlı sözlü tarih projesini başlattık. Proje, halkımızın dilinde var olan her türlü ezgiyi, sözel ürünü, sesli ve görüntülü olarak kaydederek kuşaklar arasındaki aktarımını sağlamayı amaçlıyor. Böylelikle yüzlerce yıllık bir sözel külliyatı gençlere tanıtacak ve ezgilerden yeni müzikler vb ürünler üretmelerini sağlamak mümkün olabilecektir. Çalışmalarımızı imkanlarımız el verdikçe devam ettirmeyi ve benzeri çalışmaları çoğaltarak sürdürmeyi hedefliyoruz.

 
 
 

Comments


bottom of page